İnşaat Tedarik Dergisi

İnşaat – Yatırım – Proje – Ulaştırma – Mimarlık – Enerji – Maden – Şantiye

Ortadoğu’da Demokrasi & Yapılaşma

Vedat ÖZKAN

İnşa Etme Kültürü – İnşaat Kuruluşlarında ve Şantiyelerde İnsan Davranışları Kitabının Yazarı

Anglosakson anlayışa göre Ortadoğu olarak nitelendirdiğimiz bölgede; Arap ülkelerini siyasi oluşum ve eğilimler açısından sistemli bir biçimde incelediğimizde, son birkaç yıldır demokrasi yanlısı oluşumların ağırlık kazanmaya başladığı görülecektir.

Reuters haber ajansının sunduğu bilgiler, bu ülkelerdeki yeni kanunlar, siyasi oluşumlar, Türkiye’yle bu ülkelerin İş Topluluklarının çalışmaları, bölgedeki halkların yüksek sesle dile getirdiği özgürlük yanlısı istekler; Ortadoğu bölgesinde demokrasinin gelişeceğini göstermektedir.

Demokrasi dışı yönetim tarzlarında; sınırlı sayıdaki yapılarda konumlandırılmış kurumlar üzerinden yönetme eylemi gerçekleşir. İçlerinde elbette yeni yapılar var. Ama birçoğu eski yapılardan oluşmaktadır.

Demokratik düzen anlayışlarında halkların gereksinim duyduğu yeni kurumlar ve yapılaşmalar ortaya çıkacaktır. Siyasi partiler, dernekler, yardım kuruluşları, toplu konutlar, altyapı çeşitliliği vs. birçok yapılaşma olacaktır.

Nitekim ülkemiz, siyasi gücünü de kullanarak bu bölgede yeni oluşumlar içerisine girmekte ve faaliyetlerini sürdürmektedir. Ama bu tek başına yeterli olmayabilir.

İnşaat kuruluşlarımızın bu ülkelerde ürettiği AVM, petrol dolum sahası, liman, elektrik santralleri gibi inşaatlar o ülkelerde daha çok ticari faaliyetlere örnek teşkil etmektedir. Ama bu yapılar o bölge halklarının kültürel yapılarını ve anlayışlarını anlamamız için yeterli bilgiyi bize sunmakta biraz uzak. Çünkü ticari yapılar genellikle belli bir görevi yerine getirmek için inşa edilir ve misyon tamamlanmış olur.

Eğer Ortadoğu ülkelerindeki demokrasi yanlısı eğilimler artarak devam edecek olur ise, ülke olarak oradaki alt yapı işlerine, toplu konut ve kamu kurumlarının inşası için açılacak ihalelere gereğinden fazla önem vermemiz gerekir. Hatta bu inşaat işlerinin kâr oranları düşük olsa bile. 

Yayılmacılık anlayışımızın pek olmaması ve kültürel yapımız gereği göz ardı ettiğimiz çok önemli bir husus bulunur.

Ticari yönü bulunmayan yani demokratik düzene ve insanlara hizmetin öncelikli olduğu yapıların inşası sonucu; bölge halklarının kültürel değerlerini ve onların beklenti ve isteklerini anlamamız kolaylaşacaktır.

Elbette bunun için sosyal alanlara da odaklanmamız gerekecektir. Bu tarz yapı inşaatlarında kamu otoritesi; inşaat kuruluşlarında toplum bilimleri bilgisi olan kişilerin de çalıştırılmasını bir politika olarak özendirmesi gerekir.

Bütün bu oluşumlar doğal ortamda gerçekleşeceğinden dolayı, bölge halklarını çözümlememiz daha da kolaylaşacaktır. Bunun devamında ise, o ülkelerde gereksinim duyulan yeni ürün ve hizmetlerin ihraç edilmesinin kapıları daha kolay açılacaktır.

Yurtdışında faaliyet gösteren en önemli iş alanımız inşaat işleri ve bu alanda gerçekten iyi olduğumuza göre; bu ülkelerden gelecek demokrasi yanlısı akımlar neticesinde, ticari olmayan yapılaşma işlerini devlet politikası olarak titizlikle üstlenerek kültürel çözümlemeyi kolaylaştırmamız gerekir.

Bu kültürel çözümleme öylesine önemli ki; örneğin bir kalebodur ustasının AVM’de çalıştığını düşünelim ve bir de müstakil bir evin işlerini yaptığını. Müstakil evde mobilyalara, yemek alışkanlığına, misafirperverliğe ve daha birçok kültürel değere tanıklık edecektir.

Nitekim yayılmacı anlayışa sahip ülkeler, bu modeli uzun yıllardır uygulamakta ve bu konuda da son derece başarılılar.

Ülke olarak böyle bir anlayış ve politikayı uyguladığımızda; Ortadoğu bölgesinde de demokrasi yanlısı oluşumlar artmaya başladığında; ihracatımızda önemli artışlar olacaktır.

Yazar Vedat ÖZKAN’ın Önceki Yazıları

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.