İnşaat Tedarik Dergisi

İnşaat – Yatırım – Proje – Ulaştırma – Mimarlık – Enerji – Maden – Şantiye

İşletmelerde Psikolojinin Önemi

Zafer ÖZCİVAN

Ekonomist

İster sanayi ister ticari işletme olsun hepsinin amacı, maksimum karı elde etmek, pazar paylarını arttırmak, faaliyette bulundukları sektöre göre ürün gamını genişletmek, yerli ve yabancı piyasalarda rekabet ortamına ayak uydurarak prestij sağlamak ve büyümektir.

Yukarıda saydığım pozitif aktiviteleri geliştirebilmek ancak ve ancak kaliteli ve profesyonel insan kaynakları ile mümkündür. İşletmelerin başarıları, çalışan insanların başarıları ile doğru orantılıdır. Çünkü hedeflerine ulaşamayan bir işletmenin ilk yapacağı eylem personel yapısında değişikliğe giderek daha başarılı olabilmenin yollarını aramaktır. Ancak burada çalışanların moral ve motivasyonu, başarının temel koşuludur ki bu motivasyon yöneticiler tarafından verilmelidir. Yapılan araştırmalarda görülmüştür ki moral ve motivasyonu çalışanlarına verebilen, iş verimliliğini, çalışan anlamında başarabilen işletmeler her konuda olumlu gelişmeleri yakalarken bunu sağlayamayan işletmelerde ise doğal olarak başarısızlık gündeme gelmiştir.

Günümüzde çalışanlarımızın birçoğu aileleriyle geçirdikleri zamandan çok iş yerlerinde çalışmakta, mesai arkadaşlarıyla beraber olmaktadır. Psikoloji sadece iş yerinde değil aile ortamında da önemlidir ama işyerlerinde konunun önemi başarı açısından bir tık öne çıkmaktadır. Bu bağlamda işverenler veya yöneticiler çalışanlarından başarılı sonuç almak için onların moral ve motivasyonunu sağlamak zorundadır. Bir personel düşünelim; sebebi ne olursa olsun sinirli, asık suratlı, düşünceli, kılık kıyafeti uygun değil, işine bağımlı olmayan, problemlerden kaçan ve isteksiz çalışan insanların başarılı olması beklenemez. Çünkü işletmede yapılan bir hata sadece kişinin yaptığıyla kalmaz ve diğer işlemleri de olumsuz şekilde etkileyecektir ve iş akışının verimliliğinin sağlanamayacağı ortadadır.

Bir işletmede çalışanların işlerini sevmeleri, güler yüzlü olmaları, işlerine saygılı olmaları, üstlerine olan bağlılıkları işletmenin büyümesinde ve her alanda ilerlemesi için gerek ve yeter koşuludur. Hepimiz çalışma hayatını biliyoruz ve sadece mesai saatlerinde değil gün sonunda yarını da düşünüyoruz ve ertesi günü kafamızda kurgulamaktayız. Bu bağlamda insanlar kendilerini işlerine bağlamaktadır ve zihinlerinde sürekli işlerini düşünmektedirler. Olaya bu şekilde baktığımızda iş hayatı insanların en büyük zamanını almaktadır. İşte bütün bu olumlu gelişmeler mevcut olduğunda işletme her konuda başarıyı yakalayacak, çalışanlar da maaşları artarak başarıdan pay alacaklardır. Zaten çalışanın amacı yüksek maaş alabilmektir.

Çalışanların işyerlerindeki psikolojik durumu sadece iş tanımı ve elde ettikleri gelire bağlı değildir. İşletmede tacize uğramış çalışanlar patron tarafından korunmalı ve karşı tarafın cezası da verilmelidir. İşletmelerde her şeyden önce verimli bir ortam, çalışanların birbirleriyle ilişkisi, patronun çalışanlara karşı tutumu ve hitap şekli motivasyon kadar önemlidir. Personeline sürekli bağıran, emir cümlesi ile konuşan, maaşını zamanında veremeyen patronlar başarı beklememelidir. Çünkü böyle bir ortamda çalışmak verimliliği azaltabileceği gibi her çalışan da alternatif iş arayışına girecektir.

Çalışanların verimlilik analizleri insan kaynakları departmanı tarafından yapılmaktadır ve son derece önemli bilgilere bu yolla ulaşılacaktır. İşletme anket sonuçlarına göre yapacağı değişiklikleri, alacağı önlemleri, yapacağı eylemleri masaya yatırarak sorunlara çözüm bulmaya çalışacaktır.

Günümüzde işkolik diye tanımladığımız ve bir çoğumuzda görülen iş bağımlılığı başlı başına bir sorun olmasa da aile yaşamı için önemli bir kriterdir. Her ne kadar işimize önem veriyorsak ailemizi de düşünmek zorundayız. Çünkü mutlu bir aile yaşamının sonuçları iş yaşamına mutlaka olumlu şekilde yansıyacaktır. Kısaca iş ile aş paralel yürümelidir. Biri geldiği zaman diğeri gitmemelidir.

Psikoloji, sadece işletmeler için değil her meslek için önemlidir. Bir öğretmen için öğrenci psikolojisi, bir doktor için hasta psikolojisi, bir mühendis için işçi psikolojisi, bir ebeveyn için çocuk psikolojisi, bir esnaf için müşteri psikolojisi, bir şoför için yolcu psikolojisi önemlidir.

Yaklaşık üç yıldan bu yana yaşadığımız korona virüs salgını, insanlar üzerinde bir takım olumsuz psikolojik gelişmelere neden olmuştur. Dolayısıyla anti depresan kullanımı da bu dönemde artmıştır ve artmaya da devam etmektedir. Ağız kuruluğu, kilo artışı yapsa da fayda sağlamaktadır.

Ülkemizde 2018’den 2020 sonuna kadar 12,3 milyon kişi antidepresan kullanmıştır. Sağlık Bakanı, Sn. Fahrettin Koca,2017 ile 2020 yılları arasında 15 milyon 405 bin kişinin psikiyatri kliniklerine başvurduğunu da ifade etti. Bununla birlikte, koronavirüs pandemisiyle 5 milyon 100 bin kişinin psikolojik destek almak için kliniklere başvurduğunu açıkladı. Resmi veriler, Türkiye’de yaklaşık her 3 kişiden 1’inin sinir ilaçları kullandığını ortaya koyuyor.

Yazar Zafer ÖZCİVAN‘ın Önceki Yazıları

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.