İnşaat Tedarik Dergisi

İnşaat – Yatırım – Proje – Ulaştırma – Mimarlık – Enerji – Maden – Şantiye

Finans Alanında Mesleki Yetenekler Kadar Sosyal Beceriler de Önem Kazanıyor

Finans alanında önem kazanan dijitalleşme, işverenlerin adayların becerilerini belirlemedeki etkisini kuvvetlendiriyor. Finans alanında giderek daha fazla operasyonel görev otomatikleşirken, teknik ve analitik çalışan adaylara talep artıyor. Araştırmalar gösteriyor ki, adaylarda olması beklenen mesleki ve sosyal becerilerle; finans birimlerinde çalışanların sadece arka büroda çalıştığı günler geride kaldı.

Her gün işverenler ve çalışanlarla iletişim içinde olan Michael Page danışmanları, finans sektöründeki işletmeler için hayati önem taşıyan en önemli beceri ve yetkinlikleri araştırdı. Şirketin bünyesindeki küresel bir ağa sahip işe alım uzmanları, işverenlerin işini bir üst seviyeye taşıyacak ve rekabette bir adım önde olmasına yardımcı olacak en yetenekli çalışanları barındıran kapsamlı bir veri tabanını güncel tutuyor.

Finans sektöründeki işverenlere ve adaylara faydalı olabilecek bilgileri derlediklerini belirten Michael Page Türkiye Genel Müdürü Fatih Cömert, şirketlerin finans ekiplerinde öncelikli olan mesleki ve sosyal becerilerin evrilen iş dünyası ile birlikte değişim gösterdiğine dikkat çekiyor. Cömert, genç kuşakları elde tutmanın en işlevsel yöntemlerini özetlerken, “işveren yalnızca sonuçla ilgilenmeli, bu sonuca nasıl ulaşıldığı ise tamamen çalışana bırakılabilmelidir. Bu şekilde, çalışanın harika bir iş çıkaracağı konusunda güveninizin tam olduğunu açıkça göstermiş olursunuz ve iş motivasyonunu güçlendirirsiniz.” diyor.

Finansta öncelikli mesleki beceriler

Finans alanında mesleki becerilerin başında şirket içi işlemleri yönetme konusunda bilgi ve deneyim sahibi olmak geliyor. Diğer taraftan globalleşen pazarda uluslararası düzeye ulaşan finans birimlerinde farklı kültürlerden çalışanlar bir araya geliyorlar. Bu nedenle tercihen İngilizce gibi en az bir yabancı dil bilgisi gerekiyor. Ayrıca ticari bilinci yüksek beceriye sahip çalışanlar, bir şirketin neden iyi performans gösterdiğini veya neden başarısız olduğunu belirleyebiliyorlar.

Finans çalışanında olması beklenen sosyal beceriler

Her alanın dijital dönüşüme uğradığı dünyamızda, önemli paydaşlarla kurulacak yüz yüze iletişim, finans alanının otomatikleştirilemeyecek bir yönü olarak göze çarpıyor. Bunun gerçekleştirilebilmesi için sosyal becerileri yüksek düzeyde olan birine, örneğin bir dizi farklı bireyle olumlu bir şekilde etkileşim kurabilen bir yöneticiye veya idareciye ihtiyaç artıyor. Bu kişilerin şirketteki diğer ekiplerle yakın işbirliği içinde olabilmeleri ve onları kendi bakış açılarına getirebilmeleri önem kazanıyor.

İyi bir çalışan adayında aranacak en önemli sosyal becerilerin başında farklı kültürlere aşinalık geliyor.

Paydaş katılımı, yani iş dahilinde görünür olması, uyumluluğu iyileştirmeye katkıda bulunması ise diğer önemli bir beceri oluyor. Ayrıca etkili iletişim yolu ile  karmaşık finans süreçlerini herkesin anlayabileceği bir dille açıklayabilme yeteneğine sahip olması adaydan bekleniyor. Öte yandan çalışanların ve şirketin hedeflerine ulaşmasına yardımcı olabilecek düzeyde iyi bir müzakere ve etkileme becerilerinin olması tercih ediliyor. Çünkü iyi bir müzakerecinin, bir anlaşmanın farklı paydaşlarını empati yaratarak ikna edebilme, müzakere ettikleri tarafı tanıma ve kendileriyle ortak noktalarını bulma becerisine sahip olması bekleniyor.

En iyi adayların dikkatini çekmek için şirketler ne yapmalı?

Şirketlerin, en iyi adayların dikkatini çekmek için yapmaları gerekenler ise; esnek çalışma yöntemleri sunmak ve şirket kültürüne yatırım yapmak olarak belirtilebilir. Özellikle genç nesiller, sosyal sorumluluk bilincine sahip şirketlerde çalışmayı istiyorlar. Bu nedenle bir çok şirket, adaylara, toplum yararına hizmet edecek, gönüllülük esasına dayanan projelerde  yer aldığını göstermesi gerekecek. Diğer taraftan en iyi yetenekleri şirket bünyesinde tutmak için onların eğitim ve gelişimine destek olmak önem taşıyor. Genç kuşak üzerinde yapılan birçok araştırmaya göre, mutlak çoğunluk, ‘flat hierarchy’ diye tabir edilen, ara kademe yöneticilerinin olmadığı bir kurumsal yapıyı ve şeffaf ve esnek bir çalışma biçimini tercih ediyor. Bu nedenle potansiyel çalışanlara yüksek düzeyde özerklik sunmak önem kazanıyor.

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.