İnşaat Tedarik Dergisi

İnşaat – Yatırım – Proje – Ulaştırma – Mimarlık – Enerji – Maden – Şantiye

“Düşük karbonlu yeşil ekonomiye geçiş, tüm sektörlere olduğu gibi iklimlendirme sektörüne de ışık tutuyor”

ALDAĞ A.Ş. Ar-Ge Müdürü Metin UĞUZ

Gelecekte de var olmak, daha da önemlisi yaşamı geleceğe taşıyanlar arasında yerimizi alabilmek için sürdürülebilirliği kurumsal kültürümüzün temel taşı olarak benimsedik”

Düşük karbonlu yeşil ekonomiye geçiş, tüm sektörlere olduğu gibi iklimlendirme sektörüne de ışık tutuyor…

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yapıların enerji performanslarının geliştirilmesi, “Net Sıfır” ve öncesinde “Neredeyse Net Sıfır Enerjili Binalar” hedefine ulaşılması isteniyor. Küresel ısınma ve iklim krizi ile mücadelede bu hedef kritik önem taşıyor. Ülkeler ve kuruluşlar düşük karbonlu, yeşil ekonomiye geçişe ivme kazandırmayı hedefliyor. Bu hedefler doğrultusunda; Birleşmiş Milletler çatısı altında bugüne kadar 1397 firma ve 74 yatırımcının katılım sağladığı Sıfır Emisyon Yarışı ve 280 firmanın taraf olduğu RE1002 (Yenilenebilir Enerji 100) gibi pek çok girişimi sayabiliriz. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve İklim Değişikliğine Uyuma Yönelik Ar-Ge ve Yenilik Konuları arasında; binalarda enerji performansı ve karbon emisyonu analizinin etkin bir biçimde gerçekleştirilmesi, yapay zeka tabanlı karar verme mekanizmalarının bu analizlere entegre edilmesi amacıyla akıllı termostat ve akıllı aydınlatma teknolojilerinin geliştirilmesi, enerji verimliliği sağlayan yüksek performanslı yenilikçi malzemelerin geliştirilmesi gibi konular yer alıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı ülkemiz için de kritik öneme sahip. AB, ülkemizin en büyük ihracat pazarı konumundadır. Dolayısıyla aldıkları kararlar, çıkardıkları yasalar, bizleri de yakından ilgilendiriyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın önemli bir parçasını teşkil eden Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (SKDM) ilişkin tüzük, 16 Mayıs 2023 tarihinde AB Resmi Gazetesi’nde yayımlandı. AB, SKDM ile üretim esnasında salınan karbon emisyonları için AB Emisyon Ticareti Sistemi’ni (ETS) yansıtacak şekilde ithal ürünlere ilave ücret getirerek, diğer ülkelerde daha temiz üretim yapılmasını sağlamayı ve AB üreticilerinin rekabetçiliğini korumayı hedefliyor. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın da bir parçası olduğu AB’nin “Fit for 55” yasa paketi, Avrupa’nın emisyonları 2030 yılına kadar (1990 seviyelerinden) en az %55 oranında azaltmasına yardımcı olacak anahtar bir rol üstleniyor. Avrupa İklim Yasasında belirlenen bu hedefler ise, 2050 yılına kadar karbon nötrlüğüne ulaşmaya yönelik daha geniş kapsamı olan Avrupa Yeşil Mutabakatın bir parçası. Her ne kadar Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması  ile bu vergilendirmeye ilk önce tabi tutulacak çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre, hidrojen ve elektrik gibi sektörler arasında yer almasak da bu bir süreç ve önünde sonunda tüm üreticileri bağlar hale gelecek. Burada önemli olan şey; global ölçekte gelişmeleri yakından takip etmek ve geleceğe hazırlanmaktır.

Türkiye’de de 1 Ocak 2023 itibarıyla zorunluluk haline getirilen “Neredeyse Net Sıfır Enerjili Binalar” (nSEB) için enerji tasarrufu göz ardı edilemeyecek kırmızı çizgi. Isı kayıp ve kazanımlarını azaltmak için yalıtım kalınlıkları artacak, bu durum enerji tasarrufu adına fayda sağlarken binalar iyiden iyiye hava sızdırmaz olacak, iç hava kalitesini korumak için iklimlendirme sistemleri de daha büyük öneme sahip olacak.

Aldağ olarak verimlilik kavramını çok daha geniş bir perspektifte ele alıyoruz

Sağlıklı ve konforlu bir iç ortam koşulu sağlanırken, iklimlendirme sistemlerinin enerji tüketimlerinin minimize edilmesi gerekecek. Bu nedenle geliştireceğimiz cihaz ve sistem tasarımlarına yön veren en kritik öncelik; yüksek enerji verimliliği ve düşük enerji tüketimi olmak zorundadır. Yeni nesil klima santrallerimiz ve fancoillerimiz, bu alanda kendileriyle yarış halinde. Ama bu noktadaki çabamız, sadece enerji verimliliği yüksek çevre ve iklim dostu havalandırma ürünleri geliştirmekle sınırlı değil. Aldağ olarak verimlilik kavramını çok daha geniş bir perspektifte ele alıyoruz. Üretimde kullanılan kaynakların, malzemelerin minimize edilmesi ve geri dönüştürülebilirliği, satış sonrası hizmetler kapsamında süreçleri daha verimli hale getirebilme ve SSH grubunun hizmet verdiği mevcut sistemlere verimlilik artırıcı çözümler sunabilme, diğer yanda “Yeşil Ofis” kavramını içselleştirme gibi girişimlerle, Aldağ’ın karbon ayak izini küçültmeye çalışıyoruz.

Manisa Akhisar’da bulunan, Türkiye’nin merkezi iklimlendirme alanındaki en büyük tesisi olan ve Yeşil Bina kriterlerine göre tasarlanmış fabrikamızda yalın üretim ilkeleri geçerli. Yapısında hiçbir gereksiz unsur taşınmadığı, fire, maliyet, stok, işçilik, atık gibi unsurların da minimize edildiği bir üretimi gerçekleştiriyoruz. Bu tesiste gri suları geri kazanıyoruz, tesiste kullanılan enerjinin bir kısmını güneş panellerinden elde ediyoruz. Bu miktarı artırmak üzere geliştirici projelerimiz de mevcut. Şirket merkezimiz için seçilen Allianz Tower ise Türkiye’nin LEED Platin sertifikasına sahip ilk ofis kulesi. Aldağ bekasının, küresel sürdürülebilirlik ilkelerini gözetmesine bağlı olduğu bilinciyle adımlarını atıyor.

Aldağ cihazlarının bir güvencesi de sahip olduğu uluslararası sertifikalardır

Aldağ cihazlarının müşterilerine sunduğu katma değerin en iyi göstergesi ve kanıtı, sahip oldukları sertifikalardır. Bu sertifikaları almak için uluslararası akredite kuruluşların yaptığı testlerin sonuçlarında Aldağ cihazlarının gösterdiği performans; müşteriye sunulan avantajları da kanıtlıyor. Eurovent tarafından sertifikalandırılmış Aldağ klima santralleri, olabilecek en üst seviyedeki notu alarak TB1 ısı köprüsüzlük sınıfında olduğunu kanıtlamıştır. Ayrıca Aldağ klima santralleri, 50-60 mm kaya yünü izolasyonla ulaşılabilecek en iyi sınıf olan T2’ye sahiptir. Filtre Bypass Kaçağı açısından üst sınıf olan F9’a sahip olan klima santralleri tüm hijyenik uygulamalarda güvenle kullanılmaktadır. Gövde Mekanik Dayanımı açısından D1 sınıfında olan klima santralleri, uzun yıllar boyunca sorunsuz hizmet verebilmektedir.

Aldağ, Türkiye İklimlendirme Sektörünün lokomotifi olmuştur

Aldağ, Türkiye İklimlendirme Sektörünün oluşum ve gelişim sürecinde bir lokomotif rolü üstlenmiş, köklü bir kurumsal kültüre sahip kuruluşudur. 56 yıllık geçmişinde, ısıtma, soğutma, havalandırma sistemlerine gereksinim duyulan tüm yapılarda, teknolojinin sınırlarını zorlayarak, zamana göre değişen talepleri en üst düzeyde karşılayabilmek için çalışmıştır, çalışmaktadır. 

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.