İnşaat Tedarik Dergisi

İnşaat – Yatırım – Proje – Ulaştırma – Mimarlık – Enerji – Maden – Şantiye

Beylerbeyi’nin Yeni Güzeli: Antteras Nev 

İstanbul Anadolu Yakası’nın güzeller güzeli Boğaz semti Beylerbeyi, yepyeni ve muhteşem bir yaşam alanına daha kavuşuyor. 18. yüzyıl mimarisinin izlerini taşıyan Antteras Nev projesinde yapım çalışmaları sürüyor.

Hem İstanbullular hem de kenti ziyaret eden yerli-yabancı turistler için popüler mekanları, tarihi noktaları, aktiviteleri ve ulaşım kolaylığıyla her zaman ilgi odağı olan Beylerbeyi semti, Anadolu Yakası’nın Ortaköy’ü olarak da bilinir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahların has bahçeleri olarak kullanılan Beylerbeyi, en çok sarayıyla tanınsa da zarif bir barok tarzı camiye, bir yalıda konumlanan butik otele ya da vapur iskelesinin etrafında bulunan restoranlara da ev sahipliği yapıyor.

Kuzguncuk’tan birinci köprüyle ayrılan Beylerbeyi’nin birbirinden farklı iki yüzü var adeta. Denizden bakarsanız sarayı, camisi ve iskelesiyle farklı bir cazibesini, kara tarafından bakarsanız karşınıza çıkan kalabalık ve bina yoğunluğunu görürsünüz.

Semtin tarihi dokuyla bütünleşen ödüllü proje “Antteras Nev” Beylerbeyi’nde yer alıyor. İstanbul’un en güzel yerlerinden birinde, benzersiz bir mahalle konseptiyle hayat bulan Antteras projesinin devamı niteliğinde olan Antteras Nev olarak adlandırıldı. Beylerbeyi’nde yaşamın büyük bir keyif olduğu düşünülerek tasarlandı Antteras Nev… Deniz manzarasına hakim konumuyla ön plana çıkan Antteras Nev, rengi, dokusu ve tasarımlarıyla 18. yüzyıl mimarisinin izlerini taşıyor.

Antteras Nev’i, tüm ihtiyaçları karşılayabilecek konut seçenekleriyle tasarladı. Bahçe dubleksinin yanı sıra çatı dubleksi seçeneği de bulunan, Beylerbeyi Sarayı’na komşu Antteras Nev’de geniş yerleşim planları ve sosyal alanlar da bulunuyor. 5+1 konut seçeneğinden başlayarak 54 adet konutun bulunduğu projede her biri özenle tasarlanan 12 adet bahçe dubleksi, 12 adet çatı dubleksi, 24 adet 4+1 daire ve 6 adet 3+1 daire, yepyeni bir yaşam için sakinlerini bekliyor.

Antteras Nev Beylerbeyi Ayrıcalıkları

Ant Yapı olarak üretilen tüm projelerin odak noktası ‘insan’. Amaçsa müşterilerin ihtiyaçlarını doğru tespit etmek ve bu ihtiyaçlara doğru çözümler sunmak. Bu nedenle, mimarlık sanatının en ince detaylarıyla işlenen Antteras Nev projesi, bir ailenin tüm ihtiyaçlarına doğru çözümler üreten bir yaşam alanı olma özelliğine sahip. Projede kullanılan tüm malzemeler ve yapılacak imalatlar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı teknik şartnamelerine uygun ve TSE normlarında hazırlandı.

Antteras’ın devamı niteliğinde olan Antteras Nev projesinde iç mekan tasarımlarının yanı sıra yer alan sosyal yaşam alanlarıyla ilgili özellikler de şöyle sıralanıyor:

Site Ortak Alanları: Kapalı sosyal tesis, havuz, barbekü, çocuk oyun alanı ve oyun grupları, spor sahası, yeterince ağaçlandırılıp çimlendirilmiş peyzaj düzenlemesi, yağmur suyu toplama şebekesi, su teminindeki kısıtlamaya karşı ortak alan sulanması ve konutların sınırlı sürede ihtiyacını karşılayabilecek su deposu ve hidrofor sistemi, güvenlik ve hizmet birimleri.

Sosyal Tesisler: Fitness center, sauna, buhar odası, duş-wc, kafeterya, çocuk oyun odası, barbekü alanı, havuz, yönetim mekanları.

Otoparklar: Tüm konutlara 2’şer adet projesine uygun ve blok asansör holleriyle bağlantılı kapalı otopark.

Depolar: Projesine ve konut tipine göre bir adet kapalı depo.

Güvenlik Sistemi: Ana girişte 7/24 hizmete uygun güvenlik binası, site girişi ve çevre duvarlarında yüksek çözünürlük ve gece/gündüz özellikli kameralar, dijital görüntü kayıt cihazları, konutlarda blok girişleri ve site güvenliği ile irtibatlı görüntülü interkom sistemi.

Türkiye’nin İlk Çevre Sertifikalı Projesi

Ant Yapı olarak özenle tasarlanan Antteras projesinin özelliği, Türkiye’de ilk defa verilen Yeşil Bina sertifikası ÇEDBİK-Konut’a sahip olması. Bilindiği gibi, Türkiye’de ve dünyada inşa edilmiş ve edilmekte olan birçok Ant Yapı binası, yeşil sertifikalıdır. Pilot proje olarak Antteras, ÇEDBİK (Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği) Konut Sertifikası’nı alarak bu zincire çok önemli bir halka daha ekledi.

Tarihin ‘Kibarlar Semti’ Beylerbeyi

Bu semtten bahsederken isminin anlamı ve nereden geldiği çoğu zaman merak konusudur. Bizanslılar döneminde küçük bir köy olan Beylerbeyi’nin bilinen en eski adı Stavros’dur. O dönemde semtte, üzerinde altın haç olan bir kilise varmış. İsmin buradan geldiği söyleniyor.

Osmanlı Devleti dönemindeyse bir eyaletin yönetiminden sorumlu olan kişiye Beylerbeyi deniyordu.

16. Selim döneminde Yeniçeri Ağası olan Mehmet Paşa, Beylerbeyi’nde büyük bir yalı yaptırmış ve burada geniş araziler satın almış. Mehmet Paşa 1584 yılında beylerbeyliğine, 1587 yılında da vezirliğe kadar yükselmiş ve 16. yüzyılda bu bölgeye ismini vermiş. Özellikle 17. yüzyıldan itibaren yerleşimin arttığı semtin o dönemki sakinleri saray ve çevresinin adamları olduğu için, yöre halkı buraya ‘kibarlar semti’ adını takmış.

Bir Tarafta Tarih Diğer Tarafta Eğlence

Beylerbeyi’nde turistik eşya satan dükkanları, sanat galerilerini, iskele ve yola serpilmiş masalarıyla çeşitli midyeci ve balık restoranlarını, çay bahçelerini bulabilir ve buralarda hoş vakit geçirilebilir.

Semtin sembolüyse 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün hemen altındaki Beylerbeyi Sarayı’dır. Avrupa barok tarzı mimarisi ve oryantal dokusuyla İstanbul’un en görkemli saraylarından biri… Beylerbeyi Camii külliyesinde yer alan Tarihi Beylerbeyi Hamamı da ayrıca hamam sevenler için güzel bir mekan. Birçok köşk, konak, çeşme, sarnıç ve maslak barındıran Beylerbeyi’ndeki Yalıboyu Caddesi’nde bulunan yalıların çoğu 1960’ların Yeşilçam filmlerinde kullanılmış.

Saray demişken, Boğaziçi’nin en güzel yerlerinden birine konuşlanmış Beylerbeyi Sarayı, bahçesi ve yapısıyla göz kamaştırıyor. Zamanda yolculuk hissi yaşatan Beylerbeyi Sarayı, Sultan Abdülaziz zamanında 1865 yılında inşa ettirilmiş. Sarayın mimarisiyse, İstanbul’da birçok esere imza atmış olan Balyan ailesine ait. Dolmabahçe Sarayı, Nusretiye Cami, Ortaköy Cami ve Selimiye Kışlası ailenin eserlerinden sadece bazıları. Beylerbeyi Sarayı yazlık olarak düşünüldüğü için, içinde ısıtma sistemi bulunmuyor. Yaz günlerinde serinlemek içinse yapının içinde havuzlu bir oda mevcut. Burası ince el işçiliğiyle de göz kamaştırıyor. Müzeyi rehber eşliğinde gezebiliyorsunuz ancak içinde fotoğraf çekmek yasak.

Semtin Cazibe Noktaları

İskeleye inerken sağda Boğaz’a sıfır konumuyla göz alan Beylerbeyi Cami (Hamidievvel Camii), 1788 yılında, 1. Abdülhamid zamanında inşa ettirilmiş. Aynı zamanda Boğaziçi’nin en görkemli camilerinden biri.

Beylerbeyi’nde ayrıca cami külliyesinde yer alan, 1789 yılında yapılmış olan Beylerbeyi Hamamı’na kadın ziyaretçiler öğle saatlerinde, erkek ziyaretçiler sabah veya akşam saatlerinde gidebiliyor. Tarihi hamamda bir değişiklik yapılmadan ilk günkü haliyle kullanılıyor. Semtte yol kenarlarında ve restoranların bahçelerinde tarihi çeşmeler görülebilir. Ara sokaklarına dalındığında da eski ahşap binaları en fazla görülebilecek semtlerden biri Beylerbeyi.

Çınaraltı, İskele ve Restoranlar

Semtte tarihe tanıklık etmiş eski sakinlere hâlâ rastlamak mümkün. Beylerbeyi’nin eski dönemlerinde insanlar birbirini tanır, iskeleye yanaşan vapura sakince ve saygıyla binerlermiş. Hatta vapurda herkesin bir yeri varmış, bir gün birinin yerini boş görenler hemen o kişinin evine uğrar halini hatırını sorarlar, merak ederlermiş.

Bugün Beylerbeyi’nde yaşayan semt sakinlerinin en büyük ayrıcalığı, Boğaz manzarasına ve yeşile doyarak sahile inebilmeleri. Sahildeyse çok hoş bir ahşap iskele, çınar ağacı ve martılar manzara izlemek isteyenleri bekliyor. Bugün Anadolu yakasının Ortaköy’ü gibi olan Beylerbeyi’nde, sanat galerileri ve dükkanlar, bu tarihi vapur iskelesinin yakınına dizilmişler. Balık restoranları ve çeşitli kahvelerde vakit geçirilebilir, bir yorgunluk kahvesi içilebilir.

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.