Enkazdan Başka Felaketler Çıkmasın

Greenpeace, Ekolojik risklere karşı alınması gereken önlemleri, toplumsal eşitsizlik ve “deprem vergisi” sorunlarını içeren “6 Şubat Depremleri Değerlendirmesi” raporunu yayınladı. Bulgular, afet durumunun hala devam ettiğini gösterirken yaşamda adalet sağlanmamış yurttaşların, söz konusu “afetler” olduğunda bir kez daha çaresizliğe terk edildiğini ortaya koyuyor.

Alınması gereken önlemleri “Kirleticilere İlişkin”, “Doğa Alanlarının Korunmasına İlişkin” ve “İklim Krizinin Neden Olabileceği Sorunlara İlişkin” olmak üzere 3 bölümde sunulan rapor, deprem ve iklim afetlerine karşı dirençli, toplumsal ve ekolojik adalete dayanan bir yaşam için, yurttaşların ve bilhassa kırılgan grupların, kamusal yaşamı düzenleyen kararlara etkin katılımının hayati olduğunu ifade ediyor.
Asbest, kanserojen lifler ve toksik malzemeler en önemli tehditlerin başında geliyor.

Rapordan öne çıkan bazı çarpıcı bulgular şöyle:
• Deprem bölgesindeki binaların neredeyse yarısından fazlası asbest ve kanserojen madde riski taşıyor.
• Deprem bölgesindeki iller, iklim değişikliği ile doğrudan ya da dolaylı şekilde ilişkili afetler bakımından ciddi riskleri barındırıyor.
• Bakanlıkça hasar tespiti yapılan binalardan oluşan toplam enkaz atık miktarının 110 milyon tona varabileceği öngörülüyor.

Asbestin liflerine çok kısa zamanlı bile maruz kalınması birçok kanser türüne sebep olabiliyor.
Bu nedenle bina enkazlarının kaldırılma ve yönetim süreçlerinin insan ve doğa sağlığı için dikkatlice yönetilmesini sağlamak gerekiyor.

İklim krizinin oluşturacağı etkilere karşı dirençli, doğaya uyumlu, toplumsal ve çevreci adaleti önceleyen süreçler ile yaşamı yeniden inşa etmeye bugünden başlanılabilir.

Enkazdan Başka Felaketler Çıkmasın (greenpeace.org)