İnşaat Tedarik Dergisi

İnşaat – Yatırım – Proje – Ulaştırma – Mimarlık – Enerji – Maden – Şantiye

Korona Sonrası Dönemde Ofis Tasarımının Geleceği

Merve BOZBEY

Mimar

www.popularch.com

Her toplumsal olay dünyada silinmez izler bırakırken mimariyi de keskin dönüşlerle şekillendirdi. 14. Yüzyılda meydana gelen ve dünya nüfusunun ¼’ünün ölmesiyle sonuçlanan kara veba monarşi ve aristokrasi kurumlarının azalmasına yol açtı. 2003’teki SARS krizi insanları binaların inşaat sistemine yönelmesi ile sonuçlandı. Kanalizasyonlardaki kurumuş U kıvrımları sebebi ile kontamine damlacıklar yoluyla enfeksiyonun yayılma riskini azaltmak için kanalizasyon borularını değiştirmeye zorladı. 11 Eylül trajedisi; daha katı bina kodları, ek çıkışlar, sağlamlık, yangın söndürme sistemlerinin geliştirilmesi ve güvenlik mekanizmalarının güçlendirilmesi ile sonuçlandı. Koronavirüs salgının insanların yaşam biçiminde ne ölçüde devrim yaratacağını, sürecin içerisinde olduğumuz için kesin kurallarla belirleyememekle beraber ofislere geri dönüş ile birlikte iç mekan tasarımlarının dönüşüm geçireceği kaçınılmaz bir etkidir.

İşyerlerini çalışanlar için güvenli ve sağlıklı hale getirme ihtiyacının her zamankinden fazla oluşu ofis tasarımındaki değişimi kaçınılmaz hale getiriyor. Bir ofis kurulumunda, birçok insan birbiri ile etkileşim içinde ve uzun saatler boyunca koronavirüs yayılma riskini artırarak çalışıyor. Bu nedenle, pandemi sonrası ofislerin, insanların bulaşma korkusu olmadan çalışmalarına elverişli hale getirecek bazı tasarım değişikliklerine sahip olması gerekiyor.

Ofisi güvenli ve emniyetli hale getirmek için yapmanız gerekebilecek bu tasarım ve mimari düzeyi değişikliklerinden bazılarını bu yazıda derledim.

1.Dijital Sistemlere Ağırlık Vermek : Korona süreci aşıldıktan sonra bile, insanların cihazların yanı sıra alanları paylaşma konusunda şüpheci olmaya devam edeceklerini unutmamalıyız. Bu nedenle kuruluşlar, çalışanlarına yardımcı olmak için daha temassız süreçler oluşturmalıdır. Bu aynı zamanda gelecek için olumlu bir değişiklik olacak ve işyerlerinin ileri teknolojilerle tanışmasını sağlayacaktır. Dokunmatik kayıt sistemlerini ses tanıma veya yüz tanıma araçlarıyla değiştirmek veya paylaşılan cihazlar yerine işyeri ortamına kişisel cihaz erişimi sağlamak; işyeri iç mekanlarında bazı kalıcı değişiklikler olacaktır. Pandemi, önleme adımlarından biri olarak sosyal mesafeyi getirirken, check-in’ler ve diğer işlemler için yüksek kaliteli dijital teknolojileri içeren işyerleri vazgeçilmez olacaktır.

2. İş istasyonlarının yeniden düzenlenmesi : Ofisler tekrar tamamen açıldığında, enfeksiyon bulaşma riskini azaltmak amacıyla , her çalışan için geniş çalışma masaları oluşturmak işverenlerin acil sorumluluğu olacaktır. Geniş bölmeler, daha uzun bölmeler ve kişisel çalışma alanları ön plana çıkacaktır. İş yerlerinin planlanma ve tasarlanma şekli, COVID-19 sonrası tam bir değişikliğe uğrayabilir. Büyük, açık ofis düzenlerinin yerini bölümlere ayrılmış ve kapalı alanlar alabilir. Tüm düzen ve planlamanın, çalışanların rahatı ve refahını sağlayacak şekilde yapılması gerekir. Bu, özellikle yoğun iş istasyonlarına sahip işyerleri için zor olacaktır.Bu durumda ortak çalışma alanları,çalışma dinamiği açısından kaçış noktası yaratabilir.

3. İlerleyen sağlık teknolojilerinin kullanılması: İşyeri tasarımındaki çok önemli bir diğer değişiklik, sağlıklı yaşamın yanı sıra çalışana daha fazla yatırım yapmak olacaktır. COVID-19, çalışanların sağlık sistemine ve çevreye daha özenli olmamızın farkına varmamızı sağlıyor. Salgının acil bir sonucu olarak, ofis yardımcı olabilecek bazı ilerici sağlık araçları benimseyebilir. Özellikle çalışan yoğunluğunun sık olduğu ofislerde, çalışanların sağlık ve zindeliğinin gerçek zamanlı analizini kaydetmek için ortam zekası kullanan araçları dahil etmek, güvenliği arttıran bir başlangıç olacaktır. Personel ve ziyaretçilerin sağlığını izlemek için Kızılötesi Ateş Tarama Sistemleri (IFSS) kurmak şu anda akıllıca kararlardan biri olabilir. Bu aynı zamanda, işyerini daha güvenilir ve daha sağlıklı hale getirmeye yardımcı olabilecek diğer etik veri toplama sistemleri veya araçlarının eklenmesi için de geçerlidir. Bu tür araçları kullanmak, sağlıklı binalar oluşturmaya da yardımcı olabilir. Örneğin kuruluşlar, binanın sağlıklı iç hava sistemleriyle çalıştığından emin olmak için iyileştirilmiş klima sistemleri benimseyebilirler.

Koronavirüs gibi, dokunma ve hava yoluyla enfeksiyonu yayabilen çok sayıda virüs ve bakteri olabilir. Bunu önlemede en basit adım olarak etkili ve kapsamlı temizlik sağlayan merkezi vakumlama sistemleri uygulanabilir. Toz birikmesini azaltmak için halıların ve kumaşların kullanımı da minimum düzeyde olabilir. Tuvalet tasarımları; sensör tabanlı cihazlar, kendi kendini temizleyen tuvaletler ve etkili el kurutma makineleri ile de değiştirilebilir.

İş yerlerindeki sağlığı kontrol etmenin bir diğer önemli adımı, tasarımda kullanılan malzemeler ve kaplamalar konusunda dikkatli olmaktır.Temizlenmesi ve bakımı kolay olan antimikrobiyal ve mikroplara dirençli kaplamalar ve malzemelerin kullanımını arttırmak

mevcut çalışma alanınızı daha güvenli ve hijyenik hale getirir.

4- Hava Kalitesi ve Havalandırma: Gelişmiş bir havalandırma sistemi ve son teknoloji iklim kontrol sistemleri, yeni çağ iş yerlerinin odak noktası olmalıdır. Hava kanallarının ve iklimlendirme sistemlerinin bölümlere ayrılması, kolaylıkla değişebilir olması ve hava temizleyicileri ile desteklenmesi gereklidir.

5- İç mekanda dış ortam etkisini arttırmak : Ofis binalarında sağlığı teşvik etmenin temel stratejilerinden biri de çalışanların doğal dünya ile temas kurması için fırsatlar sağlamaktır. Bir tür “biyofilik tasarım” üretkenliği ve fiziksel sağlığı artırabilir. Çalışma masaları arasındaki bölücü panelleri, yumuşak bölmeler yapmak yerine “canlı duvarlar” kurma ve iş günü boyunca parlaklaşan ve karartan sirkadiyen dostu aydınlatma gibi doğal malzemeler kullanılabilir.

Görseller:

1. Unsplash.com : Smartworks Coworking

2.Unsplash.comAlex Kotliarskyi

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.