İnşaat Tedarik Dergisi

İnşaat – Yatırım – Proje – Ulaştırma – Mimarlık – Enerji – Maden – Şantiye

32 Yıllık Tecrübe İlk Günkü Heyecan AYKOM

Kurulduğu 1988 yılından beri inşaat sektöründe başarılı projelerde yer alan AYKOM firmasının kurucusu Aytaç Alpat, oğlu Hakkıcan Alpat’ın şirket ortağı olması ile daha yenilikçi adımlarla yoluna devam ediyor. İki nesil ortaklığının en güzel örneklerini sergileyen baba ve oğul Alpatlarla hem sektörü hem de firmalarını konuştuk.

Öncelikle AYKOM hakkında bilgi alabilir miyiz?
29 Mart 1988 yılında kompresör, yedek parça, delici ve kırıcı makineler satışı için kurulan AYKOM, zaman içerisinde küçük sanat yapıları, bina güçlendirmeleri, tünel açılımı ve son beş yıldır da entegre şev destekleme işleri, tünel içi kontak ve konsolidasyon enjeksiyonu işleri, şaft ve denge bacaları açılımı, gövde ve perde enjeksiyonu işlerini başarı ile yürütmektedir.
Başta ben ve şirket ortağım Hakkıcan Alpat olmak üzere; inşaat, taahhüt, karayolları, baraj ve HES yapımında geniş bilgi ve teknik deneyime sahip, uzun süredir birlikte çalışan idari ve teknik kadromuz ile, Türkiye’de çok zor işleri başarı ile tamamlamıştır. Şirketimiz makine parkını sürekli zenginleştirip, günümüz teknolojik koşullarına uygun halde tutarak, taahhüdünde bulunan tüm işleri zamanında, kaliteden ödün vermeden, iş ve işçi sağlığına maksimum özen göstererek, tamamlamayı şirket politikası olarak benimsemiştir.

Sayın Aytaç Alpat entegre şev destekleme işleri, tünel içi kontak ve konsolidasyon enjeksiyonu işleri,şaft ve denge bacaları açılımı, gövde ve perde enjeksiyonu işlerinizi başarı ile devam ettirmektesiniz.Bu alanda sayılı duayenlerdensiniz. Sektörünüz hakkında neler söylemek istersiniz?
Öncelikle bu güzel görüşleriniz için teşekkür ederim. Türkiye’de genel olarak inşaat sektörü son yıllarda çok yüksek ivmeyle gelişim göstermektedir. Enerji yatırımları, karayolları, otoyollar, raylı sistemler, havaalanları gibi alanlarda yüksek bütçeli projeler gerçekleşmektedir. Bu projelerde, çalışan genç meslektaşlarımızın zaman içerisinde; konusunda uzman insanlar haline geldiklerini görünce gururlandığımı söyleyebilirim. Projelerin büyük bir çoğunluğu ön görülen süre içerisinde bitirilebilmekte ve değişen mevzuat gereği iş ve işçi sağlığı kriterleri çok önem kazanmış bulunmaktadır. Dünyada, makine ve inşaat alanında uygulanan her yeni teknoloji eş zamanlı olarak ülkemizde de uygulanabilmektedir. Bununla birlikte, arz-talep dengesine göre, sektöre çok fazla firma dahil olmuştur. Zaman içerisinde, bu hızlı değişime ayak uydurabilen, daha vizyonlu firmaların piyasada kalabileceği, teknolojiye ayak uyduramayan firmaların tercih edilmeyeceği kanısındayım. Firmaların çözüm ortaklarını seçerken ki tek koşulun artık fiyat olmaması ve sürdürülebilir ortaklıkların kurulmasında birçok farklı parametrenin de devreye girmesi bizleri çok memnun etmektedir.
İstihdam sağlayan firmalara devletimizin teşvik ve desteklerinin artarak devam etmesi kanısındayım. Özellikle genç girişimcilere son yıllarda verilen desteği çok önemli buluyorum. Çok hızlı değişen günümüz dünyasında; gençlere verilen bu destek ile beraber, bizlerin bir yerlere kadar getirdiği bu çıtayı, onların daha da ilerilere taşıyacağı konusunda hiç şüphem yok.

Türkiye’nin en büyük projelerinde, Türkiye’nin en büyük müteahhitleri ile çalıştınız, çalışıyorsunuz. Sizin için özellikle ayrı bir yeri olan bir projeniz var mı? Bu projelerinizden bahseder misiniz?
Yapımı tamamlanmış, İzmir-İstanbul Otoyolu Gebze – Orhangazi Kesimi Yüksel – Özaltın bölgesinde yer alan Orhangazi Tüneli girişindeki şev destekleme işlerinin benim açımdan çok ayrı bir yeri var. Hali hazırda devam eden, Susurluk – Balıkesir Astaldi şantiyesi ziyaretlerimiz için Orhangazi Tüneli’ni kullanmaktayım. İnsan bazen projenin içerisindeyken çok fazla iş odaklı olduğundan, ne kadar önemli bir projenin içerisinde olduğunu unutabiliyor. Bitirdikten sonra, insanların kullanımına açılınca bunun farkına daha iyi varıyor. Bu bölgede şevlerin arasından her geçtiğimde, bu görsel güzelliğin muhteşemliği karşısında duygulanıyor, tüm ekip ve teknik arkadaşlarımla gururlanıyorum. Bu kısmın bende ayrı bir yeri var.

Devam eden projeleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Ankara’da Türkiye’nin en yüksek ikinci binasının da yer alacağı Merkez Ankara Projesi’nde, Pasifik-Çiftay Ortaklığı ile işlerimiz devam etmekte. İzmir İstanbul Otoyolu, Susurluk – Balıkesir kesiminde, Astaldi ile olan işlerimiz bitirilmiştir.
İçtaş İnşaatın Mersin Akkuyu Nükleer Santrali Projesine bu sene başlamış bulunmaktayız.
İçtaş – Kalyon – Astaldi Ortaklığının (İKA) yüklenicisi olduğu İzmir-Menemen-Çandarlı Otoyolunda şev destekleme işlerimiz 2020 yılı içerisinde bitirilecektir.
ASF İnşaatın Zonguldak – Alaplı Karayolu yapım işini senelere sari olarak devam etmekteyiz.
Çanakkale Köprüsü ve Bağlantı Yollarında makinalarımız çalışmakta olup, 2020 Nisanında şev destekleme işine son hızla başlayacağız.
Gebze -İzmir Otoyolu İşletme A.Ş. nin tamir ve tadilat işlerine 2020 yılı itibariyle başlanmıştır.
Göçay İnşaat A.Ş. ile sözleşmesini yapmış olduğumuz, İzmir İstanbul Otoyolu Bursa – Balıkesir Kesimi şev destekleme işleri 2020 yılı içerisinde bitilecektir.
Bu arada Lapseki Limanında yaptığımız başarılı çalışmalar sonucu liman işletmeye açılmıştır.

Sayın Hakkıcan Alpat, artık “yeni nesil müteahhitler” 40 yaş altında ve büyük projelere girişip, büyük riskler alarak sektörde devraldıkları firmaları daha da ileriye taşıyorlar. Bu bağlamda öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Merhabalar. AYKOM’a üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra, 2007 senesinde dahil oldum. Eş zamanlı olarak yüksek lisansımı yürüttüm. 2009 senesi itibarı ile şantiye yönetimi kademesinde yer aldım. Şu anda ise, babam Aytaç Alpat ile birlikte koordinasyonlu bir şekilde, piyasada faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.
Öncelikle bizler gibi taahhüt firmalarının proje bazlı olan büyümelerinin bazen yanıltıcı olabileceği kanısındayım. Şirketlerin büyümelerinin daha sürdürülebilir hale getirilmesi için, adım adım ilerlenmesi, doğru yatırım kararlarının verilmesi, sektördeki tüm yeniliklerin ve mevzuatların hassasiyetle takip edilmesi gerekmektedir. Taahhüt firmalarının, her projede kendini geliştirip, kendi iç kontrol ve geliştirme mekanizmalarını oluşturarak, iş sağlığı politikalarına maksimum önemi vererek, kendini sürekli geliştirip yenilemesi gerektiği kanaatindeyim. Firmaların, dünyadaki gelişimleri de göz önünde bulundurarak, yatırımlarını kendi iş sektörüne yapmaları, ortaya çıkacak işlerdeki kaliteyi en üst seviyelere taşıyacaktır.

Sektörde önemli bir yeri olan AYKOM’da ne gibi değişimler, yenilikler yaptınız ve yapmayı hedeflediğinizi anlatabilir misiniz?
AYKOM 1988’de kurulmuş bir firma. Seneye 32. senemizi kutlayacağız. Her şeyden önce firmamızın marka değerini ve bilinirliğini son 10 sene içerisinde güzel noktalara getirdiğimiz kanaatindeyim. Oluşturduğumuz bu itibarlı durumu ilerleyen zamanlarda da devam ettirmek en büyük hedeflerimizden biri. Bu noktada bizi kendi sektörümüzdeki diğer firmalardan ayıran en önemli konular; çalışanlarımıza verdiğimiz değer, teknolojiye yatkınlığımız, verdiğimiz kararları hızlı bir şekilde aksiyona dönüştürmemiz olarak özetleyebilirim. Teknik personelimiz, idari kadromuz ve diğer tüm çalışanlarımız ile uzun zamandan beri beraber çalışıyor olmamız, hala ilk günkü heyecanla yeni projelerde yer alıyor olmamız çok büyük bir avantaj. Şirketinizle beraber; tüm tedarikçilerinizin, çözüm ortaklarınızın ve çalışanlarınızın da zaman içerisinde gösterdiği gelişimler en büyük tatmin duygunuz haline geliyor zaman ile.
Makine parkımızı gelişen teknoloji ile daima güncel tutarak, doğru projelerin içinde yer almaya devam ederek, mühendislik ve ticari etik değerlerimizi her şeyin önünde tutarak, sürdürülebilir bir büyüme gerçekleştirmek en büyük hedefim diyebilirim.

Sektörünüz hakkında sizce farklılaşması, gelişmesi gereken neler var?
Son yıllarda Türkiye’de yapılan çok büyük inşaat yatırımları bulunmakta. Tamamlanan bu projeler ile birlikte, konusuna hakim vizyon sahibi birçok mühendis meslektaşımız bulunmaktadır. Bu meslektaşlarımızın fikirlerini hayata geçirebilmeleri için oluşturulan finansal destek projelerinin artarak devam etmesi kanısındayım. Yine son yıllarda artan, yenilenebilir enerji konusunda, yatırımcıların teşvik edilmesi, bürokratik engellerin minimum düzeylere indirilmesi ve özel sektörün bu konudaki irili ufaklı tüm yatırımlarını çok önemli buluyorum.

Eklemek istedikleriniz nelerdir?
Öncelikle bu samimi röportaj için teşekkür ederim. İnşaat Tedarik Dergisi olarak sizlerin sektörde yaptığınız kaliteli ve ilkeli işlerin bir takipçisi olduğumu bilmenizi isterim. Sizlere yayın hayatınızda başarılar dilerim.

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.