Sakura Mimarlık’tan “Seba Boulevard Ofis Projesi”

Sema YAZICI / Mimar

DENEYİM

DÖNÜŞÜM

SAKURA

Japonca bir kelime olan Sakura Türkçe’de kiraz çiçeği anlamına gelir. Her yıl yalnızca iki hafta tüm güzellikleriyle açan kiraz çiçekleri yaşamın akışındaki mükemmelliği ifade eder. Kısa bir süre açmalarına rağmen akıllarda zamandan bağımsız bir güzellik ve estetik imgesi yaratırlar.

Bizim için kiraz çiçeklerinin kısa serüveni yaşamın hızlı akışını, buna karşılık estetik ve formun yarattığı etkinin fikirsel olarak kalıcılığını ifade ediyor.

Sakura Mimarlık uzun yıllar konut, restoran ve perakende sektörlerinde öne çıkan projelerde mimar ve yönetici olarak yer alan mimar Sema Yazıcı tarafından kuruldu.

Mimari disiplinin tüm bölümlerini derinlemesine deneyimleyen uzman ekibiyle entegre hizmet sunuyor.

15 yıllık özel sektör deneyimini butik hizmet anlayışıyla buluşturan Sakura Mimarlık olarak hedefimiz, hem mimari hem de iç mimari alanında iz bırakan, estetik ve fonksiyonelliğe aynı anda hizmet eden zamansız tasarım ve uygulamalara imza atmaktır.

Seba Boulevard Ofis Projesi

210 m2 alan üzerine kurgulanan projemizin tasarımındaki hedef modern çizgiler ile fonksiyonelliğin, sanatsal çalışmalar ile canlılığın  buluştuğu bir ofis ortamı oluşturmaktı.

Ofise ilk girdiğinizde sizi Evren Erol imzalı gösterişli bir heykel karşılıyor. Heykelin kafasından çıkan ahşap toplar tavanda devam ederken bu görüntü ile içeri girenler üzerinde şaşırtıcı bir etki bırakmak istedik.

Heykelin bulunduğu mermer kaideyi  zeminden kopartıp ahşap banko ile entegre ederek iki malzemeyi bütünleştirdik.

Karşılama alanının zeminlerinde kullandığımız  gri parlak mermeri, duvarları kapladığımız doğal ahşap kaplamalar ile birleştirdik. Böylece mermerin soğuk ve ışıltılı dokusunu ahşabın sıcaklığı ile yumuşattık.

Giriş bankosunun sol bölümünü cam bölücü ile ayırarak  toplantı odasına dönüştürdük. Zeminde kullandığımız mermeri burada da devam ettirerek iki mekan arasında bütünlük yakaladık. Toplantı odasının duvarında  canlı ve renkli tasarımı ile Güngör Taner imzalı tablo kullandık.

Çalışma alanının geçişinde fume ayna ve pirinç eskitmeden oluşan metal raflar tercih ettik. Füme aynalar mermerin ve tablonun tüm ışıltısını yansıtırken raflarda kullandığımız aksesuar ve bitkiler ile dinamik bir görüntü elde ettik.

Açık ofis alanında çalışma masalarını cam önüne yerleştirdik. Böylece gün ışığını ve teras alanını verimli bir şekilde kullandık. Duvar alanında kitchenette ve  önüne yüksek oturumlu banko  kurguladık. Hemen yanındaki özel tasarım  kütüphane ve rahat oturum koltuklar ile çalışanlar için keyifli bir alan oluşturduk. Çalışma alanının tavanından sarkan metal kuş ve bulutlar, duvarlarda kullandığımız  dekoratif boyalar ve Devrim Erbil imzalı tablolar ile hem misafirlerin hem de çalışanların dikkatini çeken sanatsal dokunuşları devam ettirdik.

Ofis tasarımının genelinde hareketli mobilyaları Koleksiyon ve İca Mobilya’dan tercih ettik. Odalarda bulunan sabit mobilyaları kendi atölyemizde ürettirdik. Yönetici odasının zemin döşemesinde balık sırtı lamine parke kullandık. Dolap kaplamalarında kullanılan  kılçık desenli ahşap  kaplama ve eskitme pirinç çıtaları duvarda da devam ettirdik. Cam önüne yerleştirilen muz ağacı ve kaktüs bitkisini  odanın bol güneş alan cephesine göre tercih ettik. Bitkilerin odaya getirdiği enerjiyi duvarda kullandığımız Alea Pınar Dupre’nin Atatürk tablosu ile daha da zenginleştirdik.